VİRGÜL

-Hayırdır, düşüncelisin yine sanki?

+Bunu yolladı bana..

-Göster bakiyim "Virüs falan dikkat et kendine çok kalabalık yerlere girme!" Vaay iletişimdesiniz demek, ne güzel işte. Hem yazdığıyla da seni düşündüğü anlaşılıyor.

+Virgül çok'tan önce mi sonra mı acaba?!

-Nasıl...

+Bir virgül yok, koymamış. Ben de, anlayamadım.

-Neyi abi, neyin peşindesin yine?

+Diyorum ki, kendime çok dikkat etmemi mi söylüyor; yoksa çok kalabalık yerlere gitme-memi mi?

-N'olcak kii?

+Kendime dikkat etmemi söylemesi ile kalabalık yerlerde olmamı istememesi arasına çok kelimesini koyunca, kelimenin hangisini miktarladığı o kadar önemli ki.

-'Neden' diyorum.

+Kendime çok dikkat etmemi istiyorsa beni önemsediği içindir. Ama kalabalık için diyorsa....

-İyi de.. Çok kalabalığa girmemen için söylemişse bile, bu seni önemsediği anlamına gelmez mi zaten?

+ Tabii ki gelmez. "Dikkat et kendine çok," aşı gibi bir şey bu.. Oysa ",çok kalabalık yerlere girme" olumsuz manalar barındırıyor.

-Nasıl çıkarıyorsun bu sonucu?

+Bak.. Cümle başlı başına sadece 'dikkat et kendine' diye gelse gayet hoş olabilirdi evet. Ama iki bölümlü bir cümle; ortada bir ÇOK vurgusu var ve ama-virgül-yok! Ben de bunu etmem gereken dikkat için anlayıp sevinmeli miyim; yoksa kelimeyi kalabalık için kabul edip, etmemi istediği dikkat'ten arındırınca da 'kendine ettiğin dikkat çok olmasa da olur, dikkat et yeterli" diye sonuçlayıp üzülmeli miyim? Bilemiyorum...

-Seni dinledikçe çizginin ortasına yaklaşmaktan bile o kadar rahatsızım ki.

+Ayrıca kalabalık için kullanılmış olması da bir başka sorun daha yaşatır.

-Nedir?

+ "Kalabalığa girsen de olur aslında, sadece çok kalabalık olmasın" demiş olur. Oysa herhangi bir kalabalık bile virüsü kapmak için yetmiyor mu zaten?!

-Belki olan şey hiç şu an düşündüğümüz gibi değildir.

+Yo tam da öyle, konuşur gibi yazar O. Dolayısıyla yazdığı cümlenin bir yerinde es verdiği kesin.

-Hmm.. Yok, konuşur gibi yazıyorsa olmaz, sorun..

+Sorun evet...

-Sorun....

+Sorun.....

-Ama yine de hiçbir şey hesap etmeden öylesine yazıvermiş de olabilir, büyütmesen diyorum

+ .....

-O bu kadar derin düşünmüş müdür?

+Zihninde o virgül cümlenin neresindeydi...

-... düşünmüş müdür?!

+Hayır.

-Ee?

+Mesele de bu.