HALÜSİNASYON TAVSİYESİ
- Ferhan Tutaşer
- 18 Eki 2019
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Ağu 2024
Kim olduğunu bilmiyorum ama seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum.
Doğduğundan itibaren hayatı anlamlandırma çabanın bir sonucu olmalı değil mi? En azından, olmalıydı.
Her şeyi tarttın ettin. Belki bir sonuç aldığını sanmışsındır falan, bilemem. Karar vermeyi, doğruyu bulmayı, içindeki manevi mikrofonun sesini açmak ister ve çalışırken, kendine en dürüst olduğun anları yaşadın. Biliyorum, bunların hepsini yaşadın. Öyle kolay mı, saygı duyuyorum.
Bak şimdi. Bunların hepsi bende de oldu; ben de insanım. Öyle şeyler yaşadım, öyle şeyler fark ettim ki, vardığım yerleri tahmin bile edemezsin -ki geç bunları, mühim olan kişi ben değilim burda.
Sana, kimsenin anlayamayacağı bir şey söyleyeceğim. Öğrendiğim en önemli ve ilginç şeylerden biri ne biliyor musun? Mutluluk kaş çattırarak gelen bir şeydir! Hayır, “mutluluktan evvel kötü şeyler yaşanır” manasında bir şey söylüyor değilim, ne okuduysan odur dediğim, istersen bir daha oku!
Düşün, asıl tepki vermen gereken yerde sessiz kalırsın aslında, tepkin odur. Bir şey deme gereği dahi duymazsın, çünkü o an yapacağın bir şey zaten vardır ve ondan eminsindir. Mutlulukta da durum biraz daha farklı olsa da böyledir.
Her günün yıl gibi geldiği zamanları aştın da durdun, aştın da durdun, aştın da durdun. ve iyi olanı, güzel olanı, gerçek olanı, güçlü olanı(hepsini bir tek yerde toplamış olarak) belli eden şeyi hissettiğin bir anın oldu. İşte o noktada kaşlarını çatıyorsun! Karşında duran şeyin gerçekliğinden o kadar şaşkınsındır ki inanılmaz gelir ama eminsindir de aynı zamanda. Hatta ’emin olmak’ denen şey imge dünyanı daraltır, o derece kavram üstüdür hissettiğin. İşte tam da bu yüzden kalakalmışsındır. Bulmuşsundur; bulacağından asla emin olamadığın şeyi. MUTLULUĞUN İLK ANI HÜZÜN DOLUDUR.
Şimdi…
Ona o andan itibaren sahip çıktın çıktın; aksi takdirde geçmiş olsun, kendine hoşçakal diyebilirsin. Beni hafife alma, anlatıp anlatmamada bile tereddüt ettim bu konuyu ve bu anı bir gün mutlaka yaşayacağını vaat ediyor da değilim, ama hani olur da denkleştirsen bununla, benden sana halüsinasyon tavsiyesi olsun, kaçırma o anı. Halüsinasyon diyorum, çünkü bunu yaşamayan biri senle beni anlamayacak. Hatta senin bile anlaman için belki de zaten yaşamış olman lazım bunu ki o zaman yazdıklarımın hepsi otomatik olarak boşa çıkar. Görüyor musun ne kadar hassas bir mesele.
Birçok kişi bunu okuyup geçecektir. Ama bence bu bahsettiğimi yaşayan ikinci kişi sen olabilirsin!
Comments